8 Ocak 2019 Salı

AĞAÇ DİKEN ADAM

KİTABI OKUYAN ÖĞRENCİNİN ADI SOYADI: Nedim ERTAŞ - Mahmudiye Ortaokulu



Kitapta anlatıcı uzun bir seyahate çıkar. Bu seyahatini yürüyerek gerçekleştirmektedir. 1. Dünya Savaşından hemen önce başlayan bu yolculuğunda bir çoban ile karşılaşır. Çobanın yaşadığı yerde başka insanlar veya evler bulunmaktadır. Ancak çoban kendine öyle bir ev ve yaşantı kurmuştur ki sanki hayat normal seyrinde akıp gitmektedir anlatıcı gezgin çobanın yaşantısını ilginç bulur ve onunla birkaç gün daha birlikte zaman geçirir. ElzeardBouffer adlı çoban her gün kilometrelerce yol yürüyüp hem koyunlarını otlatmakta hem de meşe palamudu toplamaktadır. Bir yandan da evinde çimlendirdiği palamutlarını gittiği yerde ekmektedir. Sadece bununla kalmayıp bulabildiği ağaç fidanlarını aşılayıp çoğaltmaktadır. Gezgin adamın neden böyle yaptığını anlayamamıştır. Sonuçta tek başına yaşayan biridir o. Yıllar sonra tekrar ziyarete geldiğinde çobanın daha genç göründüğünü üstelik her tarafın ormanla kaplı olduğunu birkaç tane insanın ev kurduğunu görür. Fakat değişim o kadar yavaş olmuştu ki bölgedeki değişiklik kimsede şüphe uyandırmamıştı. Yaban tavşanlarının ya da yaban domuzlarının peşine düşüp yükseklere çıkan avcılar çok sayıdaki fidanı fark etmiş ama doğanın işidir diye düşünmüşlerdi. Bu nedenle bu adamın şaheserine kimse ilişmemişti bilselerdi bozarlardı. Kimsenin aklına bile gelmemişti. Köylülerin ya da yetkililerin aklına bir insanın eşi görülmemiş bir eli açıklığı böyle bir azimle sürdürebileceği nasıl gelebilirdi ki? Birkaç yıl sonra tekrar ziyarete geldiğinde gözlerine inanamaz çünkü her şey değişmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder